DİĞER
“Yoğun ve huzursuz edici bir politik analiz. Büyük harfle Devlet’in tarihsel oluşumunda ve kapitalizmde, ekonomi-dışı zorun, güvence-karşılığı-haraç 'ilkesi' ile işleyen ilişki ağlarının ehemmiyetine dikkatimizi çekiyor. Bunu, rüşeym halindeki bir kavramı besleyip büyüterek yapıyor; verimli bir tefekkür performansı… Zamanımızı anlamak ve hayretini kaybetmiş 'böyle bir şey olabilir mi!' şaşkınlığının rutininden sıyrılmak için etkili bir uyarıcı..."
“Yeşil Yeni Düzen, yaygın benzetmeye başvuracak olursak 'büyümenin motorunu değiştirmeyi' hedefliyor. Daha temelden bir eleştiri ise, küçülme yazınından geliyor: Küçülmeyi savunan yazarlar, yeşil bir motorla bile olsa büyümenin yine büyüme olacağını ve zaten ekonominin asıl sorununun büyüme bağımlılığı olduğunu belirtiyorlar."
"Van Gogh için Alphonse Daudet önemli bir yazardır. Onun hiciv dolu güzellemesiyle anlattığı Tarascon ve Güney Fransalı komik karakteri Tartarin de... Eylül 1888’de kardeşi Theo’ya mektubunda yeni yaptığı Gece Kahvesi resminde Japon neşesi ve Tartarin’in nüktesi olduğunu yazar."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"İnatçı, küçük ama her cadı gibi bilmiş –hatta zaman zaman fazlasıyla kendini beğenmiş– ama hızlı öğrenen, empati kurabilen, akıllı ve hepsinden önemlisi, iyi bir cadı Şeroks. Onunla 20 yıl önce tanıştık..."
“Göçü kontrol etmenin merkezine artık biyokimlik teknolojileri, dijital sınırlar ve teknolojik gözetim yerleşmiş durumda. Dolayısıyla kimin sınırları geçmeyi hak ettiğine karar verecek mekanizmaların içinde dijital araçların, otomasyonun ve yapay zekânın dahil edilmesi göç ve sığınmayı güvenlikleştirme siyasetinin içine hapsediyor.”
Da Vinci'den Ensor'a, Velázquez'den Van Gogh'a, Duchamp'a sanat tarihinde kendine yer edinmiş pek çok çalışma, beslenme ve beden arasındaki ilişkiyi ideolojik bir biçimde görsel alana taşımıştır...
Çeşitli maskelerle çevrili olduğumuz, görünenle görünmeyenin iyice karıştığı şu dönemde, bu sergiyi mümkünse gezin derim, kendimizle her yüzleşme yeni bir şey kazandırabiliyor ne de olsa
Doğada bulunmayan bir renk olarak mavi, insanlığın daima ilgisini çekmiş ve asırlar içinde, birbirine zıt olarak nitelenebilecek anlamlar içeren sembolizm öbeklerinde yer almıştır...
Otuz beş yaşına varmadan dünyada tanınan, dilin ve türün sınırlarını zorlayan çağdaş edebiyatçılara ilişkin notlarımızdır
İyi bir öykü, ustaca yazılmış bir sahne bütün bir hayatın ya da felsefenin temsili haline gelebiliyor. Fikret Ürgüp’ün öykülerine bir de bu gözle bakın...
© Tüm hakları saklıdır.